Yerleştirmelerdeki 3-1 Kuralı Süreci ve Davalar

 

1-) 2010 YÖNETMELİĞİ

Aile hekimliği uzmanlarının aile sağlığı merkezlerine yerleşmesindeki en önemli engellerden birisi ilk Yönetmelik olan 25.05.2010 tarih ve 27591 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin Aile Hekimliği Uygulamasında Atama ve Nakillerle İlgili Usul ve Esaslar Başlıklı Ek-1’inde düzenlenmiştir. Şöyle ki

Her aile sağlığı merkezinden bir pozisyonu tercih ederek yerleşme hakları vardır. Bununla birlikte dört (dahil) – altı (dahil) birim planlanmış aile sağlığı merkezlerinde ikinci bir aile hekimliği uzmanı, altının üzerinde birim bulunan aile sağlığı merkezlerinde ise her üç birim için bir aile hekimliği uzmanı daha o pozisyonlardan birini tercih ederek yerleşebilir. Aile Hekimliği uzmanı, aile hekimliği uzmanı kontenjanı dolan bir aile sağlığı merkezine ancak bir alt gruptan hizmet puanları sıralamasına göre yerleşebilir.”

Yönetmeliğin yayınlanmasından sonra yerleştirmeye engel olan bu düzenlemenin iptali için Danıştay Beşinci Dairesinde iptal davası açılmıştır. Açılan dava ve yapılan duruşma sonucunda dava reddedilmiştir. Danıştay Beşinci Daire’sinin 2010/3523 E 2012/3240 K sayılı kararında şu gerekçeye yer vermiştir:

“Bu bağlamda, aile hekimliği uygulamasında aile hekimliği uzmanlarına öncelik hakkı verilerek, Yönetmelikte de öngörüldüğü üzere birinci grup olan aile hekimliği uzmanlarının yerleştirilmesinde, grup çalışmasının sağlanması, uzmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve kişilerin hizmet unsurlarından dengeli bir şekilde yararlandırılmaları amacıyla yapılan düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.”

Danıştay Beşinci Dairesinin bu kısa gerekçesi üzerine bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz edilmişse de talebimiz Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 2012/2383 E sayılı dosyası ile reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir.
 

2-) 2013 TARİHLİ AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin 15/3 maddesi bir önceki Yönetmeliğe paralel düzenlenmiştir. Düzenleme şöyledir:

“(3) Aile hekimliği uzmanlarının, grup çalışmasının sağlanması, uzmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve kişilerin hizmet unsurlarından dengeli bir şekilde yararlanabilmeleri için her aile sağlığı merkezinden bir pozisyonu tercih ederek yerleşme hakları vardır. Bu hak birinci fıkranın (b) bendindeki yerleştirmeler için uygulanır. Bununla birlikte dört (dahil) - altı (dahil) birim planlanmış aile sağlığı merkezlerinde ikinci bir aile hekimliği uzmanı, yedi ve üzerinde birim bulunan aile sağlığı merkezlerinde ise her üç birim için bir aile hekimliği uzmanı daha o pozisyonlardan birini tercih ederek yerleşebilir. Aile hekimliği uzmanı, aile hekimliği uzmanı kontenjanı dolan bir aile sağlığı merkezine ancak durumuna uygun birinci fıkranın (c) veya (d) bentlerinden ve hizmet puanları sıralamasına göre yerleşebilir”

 

TAHUD olarak bu Yönetmeliğin yayınlanmasından sonra bir üyemiz adına Danıştayda Yönetmeliğin iptali davası açılmıştır. Bu davada üyemiz İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün internet sitesinde yapılan ilan ile İstanbul İlinde boş olan aile hekimliği pozisyonları için 21.09.2013 tarihinde ek yerleştirme yapılacağı duyurulmuştur. Üyemizde ilde görev yapan aile hekimliği uzmanı olduğu için yerleştirmeye başvuruda bulunmuştur.

Ancak yerleşme talebi “25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin 15/3 maddesine istinaden reddedilmiştir.

Talebin reddi ve redde dayanak olan düzenleyici işlem hukuka aykırı olduğu için reddin iptali ve Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin 15/3. fıkrasının iptali için dava açılmıştır. Davanın duruşmasına hem üyemiz hem de hukuk müşavirimiz katılarak süreç ve hukuka aykırılıklar ayrıntılı olarak anlatılmıştır.

Açılan davada Danıştay İkinci İdari Dava Dairesi 2018/2267 E 2019/1370 K sayılı kararı ile tam altı yıl sonra davanın reddine karar vermiştir. Karar gerekçesinde şu gerekçeye yer vermiştir:

“15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendi ile aynı maddenin 3. fıkrasında, il genelinde aile hekimliği pozisyonunun boşalması veya yeni bir pozisyon açılması halinde aile hekimleri uzmanlarına, daha önce askerlik ve doğum nedeniyle sözleşmesi feshedilen hekimlerden sonra yerleştirilmede öncelik ve bazı ayrıcalıklar tanınmıştır.

Aile hekimliği uzmanlarının, tıp fakültesini bitirdikten sonra Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanmak suretiyle birinci basamak sağlık hizmetleri konusunda eğitim almaları dolayısıyla bu konularda diğer hekimlere nazaran daha etkin ve yetkin oldukları kuşkusuzdur.

Dava konusu hükmün, aile hekimliği sisteminin devamlılığı ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi açısından hekimlerin aile hekimliği uzmanlığı konusunda özendirilmesini, sisteme gönüllü olarak girmelerini, ülkemizdeki uzman aile hekimi açığı da göz önüne alınarak sağlık hizmetinden bütün vatandaşların eşit, etkin ve verimli bir şekilde yararlanmalarını teminen aile hekimliği uzmanlarının bir bölgede yığılmasının önüne geçilmesini, yine grup çalışması sayesinde hem aile hekimliği uzmanlarının mesleki olarak kendilerini daha da geliştirmeleri, hem de uzman olmayan aile hekimlerinin, kendilerinin mesleki bilgi ve tecrübelerinden yararlanmalarını sağlamayı amaçladığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Öte yandan, aile hekimliği uzmanlarının, hizmet puanına istinaden yukarıda anılan Yönetmeliğin 15. maddesi uyarınca istedikleri yere atanmaları da engellenmemiştir.

Bu durumda, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek düzenlenen dava konusu fıkra hükmünde 5258 sayılı Yasaya ve hukuka aykırılık görülmemiştir.”

 

Danıştay İkinci Dairesinin bu kararına karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz başvurusunda bulunulmuşsa da Derneğimizin bu başvurusu 2019/2169 E 2020/1172 K sayılı kararı ile reddedilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Danıştayın bu kararından sonra aynı madde ile tekrar dava açılabilmesi de aynı konuda kesin hüküm olması nedeniyle tekrardan dava açılabilmesi mümkün olamamaktadır. Yönetmelik de yürürlükte olduğu için idare mahkemeleri açılan davaları hem Danıştayın bu kararlarını hem de Yönetmeliği gerekçe göstererek davaları reddetmektedirler.

Her vatandaş yaşadığı yere ve bölgeye bağlı olmaksızın dilediği aile hekimine özgürce kayıt olabilmekte ve hizmet alabilmektedir Tüm Aile Sağlığı Merkezlerinde her bir aile hekimi 1000 ile 4000 arasındaki kendine kayıtlı nüfusuna hizmet verir. Aile hekimliği sistemi kişiyi hedef alan bir sistemdir ve kişiye özel hizmet verir. Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nde de aile hekimleri bulunulan yerin veya bölgenin nüfusuna hizmet eder denmemiş, birinci basamak sağlık hizmetinin kendisine kayıtlı kişilere sağlık hizmeti verileceği düzenlenmiştir. Sağlık Bakanlığı, aile hekimliği uygulamasında uzmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılmasından bahsederken sisteme girmek ve vatandaşa hizmet sunmak gayesinde olan aile hekimliği uzmanlarına 1/3 kontenjan sınırlaması getirerek kendi hedefleri ile çelişmektedir.

 

Üyelerimiz Adına Bireysel Davalar


1-) Mersin İdare Mahkemesinde açılan dava

Belirtilen konuda Mersin ilinde görevli üyemiz aile hekimliği yerleştirmelerinde yerleşmek istediği pozisyona yerleşememiştir. Bu işlemin iptali için Mersin İdare Mahkemesinde dava açılmıştır. Açılan davada Mahkeme şu gerekçe ile davayı reddetmiştir:

“Bu durumda, aile hekimliği pilot uygulamasının devam ettiği, Aile hekimliği Uygulamasında Atama ve Nakillerle İlgili Usul ve Esasların 2/2. maddesi uyarınca davacının aile hekimliği uzmanı olarak atanmak için başvuruda bulunduğu ….. Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimliği birimi dokuza ulaşmadan aile hekimliği uzmanı atanamayacağı, nitekim anılan merkezde söz konusu atama döneminden önce 6 adet aile hekimliği birimi ve 2 adet aile hekimliği uzmanı bulunduğu, 7. aile hekimliği birimine davaya konu ek yerleştirme işlemleri kapsamında bir pratisyen hekim atandığı anlaşılmış olup, aile hekimi uzmanı olan davacının başvurusunun reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

 

2-) İzmir İdare Mahkemesinde açılan dava

İzmir 3. İdare Mahkemesinde açılan davada:

“davacının sıra kendisine geldiğinde kontenjan yok ise aile hekimliği uzmanının aynı aile sağlık merkezi içinde olsa bile kontenjandan seçim yapmasının mümkün bulunmadığı, bu kapsamda sözleşmeli olarak görev yapmakta olduğu aile sağlığı merkezinin uzman kontenjanın dolu olduğu ve kendisi de dahil b bendi kapsamında herhangi bir uzman tarafından tercih ettiği birime yönelik seçim yapılamayacağı, bu nedenle talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

 

3-) Malatya İdare Mahkemesinde açılan dava

Malatya ilinde yapılan 2022-1 Aile Hekimliği Ek Yerleştirme kurasında … Aile Sağlığı Merkezi ..No'lu birime yerleşme talebinin reddine dair işleminin Malatya Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün 25.01.2022 tarih ve E-10967154-622.01 sayılı işleminin; Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 15/3. maddesine göre 3 birimli bir Asm'de en fazla 1 aile hekimliği uzmanının görev yapabileceği, tercih ettiği 3 birimli aile sağlığı merkezinde Yönetmeliğe aykırı olarak 2 aile hekimliği uzmanının görev yaptığı, SAHU kapsamında uzman olan hekimlerin TUS ile yerleşen aile hekimliği uzmanlarının önünde yer aldıkları, SAHU ile uzman olan hekimlerin uzman kontenjanına dahil edilmemeleri gerektiği, 3 birimli bir aile hekimliği merkezinde 2 pratisyen hekimin SAHU ile uzman olması ve sonrasında uzman kontenjanına dahil edilmeleri halinde bu durum Aile Hekimliği Yönetmeliği’nin 15/3. maddesine aykırılık teşkil ettiği ileri sürülerek iptali için Derneğimizce açılan dava devam etmektedir.

 

Bu uygulama ile TAHUD’un üyesi olsun olmasın aile hekimliği uzmanları mağdur olduğu için hukuki mücadelemiz devam etmekle birlikte asıl olarak bu düzenlemenin idari yoldan yani yeni bir Yönetmelik değişikliği ile giderilmesi için Sağlık Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam etmektedir.

 

This article was published under the category Hukuk Duyuruları on 11/01/2023 08:00.