SSUK Duyurusu: Sağlık Uzmanları Uyarıyor

Sağlık uzmanları olarak, hükümetimizin endüstri tarafından yanıltılmasına seyirci kalmak istemiyoruz!

Kamu yöneticilerini sigara endüstrisi ile ilişkileri konusunda uyarmayı görev biliyoruz.

Sigara kaçakçılığı ve vergiler konusunda Başbakanlık’daki zirvelere müdahil olmayı talep ediyoruz.

Tütün endüstrisi çıkarları, kamu sağlığı çıkarları arasında kökten ve uzlaştırılamaz ihtilaf vardır.
Tütün endüstrisinin çıkarları sağlık çıkarları ile kökten çelişir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Tütün Kontrolu Çerçeve Sözleşmesi, tütün endüstrisinin ve yandaşlarının halk sağlığı politikalarının geliştirilmesinde hiçbir yerlerinin olmaması gerektiği sonucuna varmıştır. Ülkeler kendi sağlık politikalarını tütün endüstrisinin çıkar çatışmasına karşı korumak zorundadırlar.
Tütün endüstrisinin politikalarını etkilemesine izin veren hükümetler, vatandaşlarının yaşamları ve sağlıkları karşılığında tütün endüstrisinin kârlarını korumaktadırlar. Bu, Uluslarası Tütün Kontrolu Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS) yükümlülüklerinin ihlâli anlamına gelmektedir.
Türkiye’nin de imzalamış olduğu, Uluslarası Tütün Kontrolu Çerçeve Sözleşmesi’nin 5.3 sayılı maddesine göre, hükümetlerin ve politikacıların tütün endüstrisi ile işbirliğini reddetmeleri ve doğrudan veya dolaylı her türlü ilişkide şeffaf ilkeler benimsemeleri gerekiyor.
Ancak DSÖ ve SSUK olarak sigara endüstrisi ile ilişkileri konusunda kamu yöneticilerini uyarmayı görev biliyoruz. Çünkü;
 06.01.2011 tarihinde ‘Türkiye’deki sigara kaçakçılığı olaylarının önlenmesi’ konusunda birçok bakanın katılımıyla bir zirve geçekleşirildiği ve bu zirvede devlet kurumlarının özel şirketlerle bir araya geldiği görüldü. Yapılan zirveden “Ortak eylem planı hazırlanması” kararı çıktığı bilgisi alındı.
• Basından alınan bilgiye göre, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığındaki toplantıya, İçişleri Bakanı Beşir Atalay,  Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile ilgili devlet kurumlarının temsilcileri ve Türkiye’de sigara üreten özel şirketlerden katılımcılar bir araya geldi. Yapılan sunumlarda sigaradaki yüzde 78 oranındaki ÖTV’nin kaçakçılığın artmasındaki temel etken olarak değerlendirildiği öğrenildi.
Büyük sigara firmaları yıllarca kaçakçılık artacağı gerekçesiyle vergilerin yükseltilmesine karşı çıktılar. Ancak gerçek bu değil:

• Sigara endüstrisi, kamu yöneticilerine ilettiği savlarda kaçakçılığın sigara fiyatları ile ilişkili olduğunu idda ediyor. Ancak fiyatlar ile kaçakçılık arasında ilişki yoktur.

• Her geçen gün artan kanıtlar, sigara endüstrisinin sigara kaçakçılığını bizzat kendinin desteklediğini gösteriyor veya endüstirinin vergisiz sigara satışından yarar gördüğünü ortaya koyuyor.

TKÇS’nin 5.3 sayılı maddesine ilişkin Uygulama Rehberi’ne gore tüm tarafların:
• Tütün endüstrisi ile her türlü ilişkilerinde sorumlu ve şeffaf biçimde davranmaları şarttır.
• Tütün endüstrisi ile işbirliğini reddetmeleri şarttır.
• Tütün endüstrisinin gönüllülük düzenlemelerine ve sözde “kurumsal sosyal sorumluluk” projelerine hayır demeleri şarttır.
• Tütün endüstrisine yapılacak teşviklerin yasaklamaları şarttır.


Editöre Not:
DSÖ TKÇS tütün endüstrisi hakkında ne diyor?

• DSÖ TKÇS’nin temel ilkelerinden biri, hükümetlerin “tütün endüstrisinin tütün kontrolünü zayıflatma veya yoldan çıkarma çabalarına karşı … uyanık olmak” zorunda olduklarıdır.
• DSÖ TKÇS’nin 5.3 sayılı maddesi şöyle diyor: “Ulusal hukukları doğrultusunda taraflar, tütün kontrolüne ilişkin halk sağlığı politikalarını belirlerken ve uygularken, bu politikaları tütün endüstrisinin ticari ve diğer müktesep çıkarlarına karşı korumak üzere hareket ederler.”

This article was published under the category Dernekten Haberler on 19/01/2011 00:00.