SSUK Duyurusu: Avrupa’nın En Kapsamlı Sigara Yasası Finlandiya’nın Oldu

Finlandiya sigara ile mücadele alanında bir adım daha attı. Kabul edilen yeni yasaya göre market ve diğer tüm satış noktalarında sigara teşhiri tamamen yasaklanırken, 18 yaş altındakilerin üzerlerinde sigara bulundurması suç kabul ediliyor. Yasa sonrası Finlandiya Devlet Başkanı Tarja Halonen, tüm dünyadan gelen tebrikleri kabul ederken, sigarada satış noktası teşhir ve reklam yönetmeliklerini hala hayata geçiremeyen Türkiye ise sigara mücadelesinde küme düşüyor. Uzmanlar Türkiye için ‘Tavşan gibi hızlı koşup kaplumbağaya yenilmek üzere’ diyorlar. Finlandiya, tüm satış noktalarında sigara teşhirini tamamen yasaklayan yeni yasayı hayata geçirerek gençleri sigara pazarlama taktiklerine karşı koruyan ülkelerin arasında katılmış oldu. İrlanda, Kanada ve Norveç gibi bu yasağı uygulayan ülkelerin sayısı gittikçe artarken İskoçya ve İngiltere gibi ülkelerde ise bu yönde çıkan yasalar, reklam olanaklarını kısıtladığı için sigara firmaları tarafından dava ediliyor.

Finlandiya yasası Avrupa’nın en katısı

Avrupa’nın sigara ile mücadelede en katı yasası haline gelen Finlandiya yasası, sadece satış noktasında sigara teşhirini yasaklamakla kalmıyor. Yasa aynı zamanda, 18 yaşından küçüklerin üzerlerinde tütün ürünü taşımalarını da suç sayıyor. 18 yaşın altında birisi namına sigara satın alanlar ise 6 aya kadar hapis cezasına mahkum edilebiliyor.

Türkiye’de TAPDK hala gerekli yönetmeliği çıkarmadı

Finlandiya’nın yeni yasasını değerlendiren Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı; “Sigara satış noktalarında yapılan reklamların gençlerin sigaraya başlamasını iki kat arttırdığı ispat edildi. Diğer yandan, ülkemizde 4207 sayılı kanun içinde reklam yasağı varken bütün marketlerde, benzin istasyonlarında ve büfelerde aleni bir şekilde sigara reklamına devam ediliyor. Sigaraları tezgah arkasında güzel görsellerle teşhir eden bu satış noktalarının gizli anlaşmalarla para veya eşantiyon sigara karşılığında reklama izin verdiği anlaşılıyor. Reklam ihlali konusunda yapılan şikayetler ise kanun ile ilgili yönetmelik çıkmadığı gerekçesiyle işleme konmuyor. Yönetmeliği yapmakla sorumlu Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) ise hala kanunun gerektirdiği yasağı uygulayabilecek bir yönetmelik çıkaramadı.” dedi.
SSUK Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı: “Sigara yasağı tartışılırken sigara satış noktaları maddesinin bir pazarlık konusu olduğuna bizzat şahit oldum.”
Prof. Dr. Dağlı sözlerine şöyle devam etti; “Satış noktalarında sigara reklamlarına dair yönetmeliğin hala çıkarılamamış olması bize sigara endüstrisinin baskı yaptığını düşündürtüyor. Öyle ki, sigara endüstrisinin bütün ülkelerde son kalan reklam aracını her türlü şekilde korumaya çalıştığını biliyoruz. Keza, 2007 yılında kapalı ortamda sigara yasağı getirecek kanun değişikliği Adalet Komisyonu’nda tartışılırken, bizzat sigara satış noktaları maddesinin bir pazarlık konusu olduğuna şahit oldum.”

Sigara ile mücadelede ödüller toplayan Türkiye, sigara şirketlerinin baskısına boyun eğecek mi?

İngiltere’de satış noktasında sigara reklamlarına karşı endüstrinin yaptığı baskı hakkında konuşan Sigara ve Sağlık Eylemi isimli sivil toplum örgütünün Politika ve Araştırma Direktörü Martin Dockrell şunları söylüyor: “Birleşik Krallık’ta satış noktasında tütün ürünü teşhiri yasağına karşı sigara üreticileri canını dişine takmış vaziyette savaş veriyorlar. Ancak akıntıya kürek çekiyorlar. Satış noktalarında tütün ürünlerinin teşhirini yasaklayan yasalar ilk birkaç yerde ortaya çıktıktan sonra, hızla tüm dünyaya yayılıyor. Birleşik Krallık’ta da aynı süreci yaşıyoruz. Fakat soru şu: Birleşik Krallık teşhir yasağı uygulayan ilk büyük dünya ekonomilerinden biri mi olacak, yoksa tütün şirketlerinin baskılarına boyun eğip, parlamentodan geçen bir yasadan geri dönüş mü yapacak?”
Prof. Dr. Elif Dağlı aynı konuyu Türkiye açısından şu sözlerle değerlendiriyor; “Türkiye tütün kontrolü konusunda bir çıkış yapıp öncelik kazandı, ödüller aldı. Ancak bu yarışta soluğunuz kesilirse geride kalırsınız. Finlandiya birçok ülkenin yaptığı gibi, satış noktasında reklam yasağı getirerek kanunu en doğru şekilde uyguluyor. Türkiye ise tavşan gibi hızlı koşup kaplumbağaya yenilmek üzere. Yılda 100 bin kişinin ölümüne yol açan bir endüstrinin bacasına filtre takdığı için “çevre ödülü” verenleri ve yasakları uygulama sorumluluğu olan kurumları halkımız adına göreve çağırıyoruz.”
Konuyla ilgili dokümanı ekte bulabilirsiniz.

This article was published under the category Dernekten Haberler on 29/09/2010 00:00.