SAHU’lar Hakkında Derneğimizin Görüşü

Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) olarak üyelerimizden sosyal medyada Aile Hekimliği Uzmanlık eğitimi ile ilgili çeşitli önerilerin dile getirildiği hakkında geri bildirimler almaktayız.

Aile Hekimliği kendi eğitim içeriği, araştırmaları, kanıta dayalı ve klinik uygulamaları olan akademik ve bilimsel bir disiplin ve birinci basamağa odaklı bir klinik uzmanlıktır. Dünya Aile Hekimleri Birliği (WONCA) Avrupa Bölgesi tarafından yapılan tanıma göre Aile Hekimliği uzmanı, mezuniyet öncesi tıp eğitimini tamamlayan ve “en az üç yıl süreli birinci basamak uzmanlık eğitimi almış hekimdir. Avrupa’da bu uzmanlık eğitiminin süresi 13 ülkede üç yıl, yedi ülkede dört yıl, altı ülkede beş yıldır. Ülkemizde uzmanlık eğitiminin süresi üç yıldır. Avrupa Konseyi’nin 1986, 1993 ve 2001 yıllarındaki kararları ile 1995’ten itibaren en az iki yıl olan uzmanlık eğitimi süresi 2001’den itibaren en az üç yıl olmak zorundadır.

Ülkemizde, Aile Hekimliği uzmanlık eğitimi ilk olarak 1985 yılında üç büyük ildeki (İstanbul, Ankara, İzmir) Sağlık Bakanlığı Eğitim Hastanelerinde (toplam dokuz adet) başlamıştır. YÖK’ün 16 Temmuz 1993 tarih ve 12547 sayılı kararı ile tıp fakültelerinde aile hekimliği anabilim dallarının kurulması uygun görülmüştür. 1996 yılında ilk aile hekimliği doçentlerimiz ile aile hekimliği disiplininin akademik yolculuğu başlamıştır. Yaklaşık 30 yıl önce çıkılan akademik yolculuk, günümüzde 79 anabilim dalı ve 35 Eğitim-Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği ile 96 profesör, 109 doçent, 85 doktor öğretim üyesi, 20 başasistan, 10 eğitim görevlisi ile eğitim ve idari sorumlu ve 50 uzmandan oluşan akademik kadroya ulaşmıştır.

Bilindiği üzere olağan Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimine bir alternatif olarak Sözleşmeli Aile Hekimliği (SAHU) süreci 02.11.2011 tarih ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 58. maddesinin 8. fıkrasının (b) bendi ile 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a Geçici 9. madde eklenmesi ile başlamıştır.
Düzenleme şöyledir:

“Geçici Madde 9- 1/1/2020 tarihine kadar, 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Kanun hükümlerine göre sözleşmeli aile hekimi olarak çalışmakta olanlar, tıpta uzmanlık sınavı sonuçlarına göre, merkezi yerleştirmeye tabi olmaksızın, Tıpta Uzmanlık Kurulunca belirlenen esaslar çerçevesinde aile hekimliği uzmanlık eğitimi yapabilir. Bu eğitim uzaktan ve/veya kısmî zamanlı eğitim metotları da uygulanmak suretiyle yapılabilir ve en az altı yılda tamamlanır. Eğitim süresince aile hekimliği sözleşmesi devam eder. Uzmanlık eğitimi ile beraber aile hekimliği hizmetlerinin yürütülmesine, ilgililere ve eğitim sorumlularına ödenecek ücretlere ilişkin usûl ve esasları 5258 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre hazırlanan yönetmeliklerle belirlenir.
Bu maddeye göre yapılacak aile hekimliği uzmanlık eğitiminde çekirdek eğitim müfredatının ve rotasyonların uygulanması ve eğitimin şekli ile sair hususlar Tıpta Uzmanlık Kurulunca belirlenir.”

Bu düzenleme ile, tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık yöntemlerine aykırı bir düzenleme yapılmıştır. Bizzat hasta başında, hastane ve poliklinik ortamlarında akademisyenlerin gözetiminde sürdürülen uzmanlık eğitimi yerine Türkiye’de ilk defa uzaktan ve/veya kısmi zamanlı eğitim yöntemi uygulanmak suretiyle tıp bilimine aykırı bir eğitimin önü açılmıştır.

Bu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaati ile TAHUD tarafından Anayasa’ya aykırılık raporu hazırlanmış ve 663 sayılı KHK’nin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi aşamasında ana muhalefet partisine ulaştırılmıştır. 663 sayılı KHK ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne açılan iptal davasında bu düzenlemenin de iptali talep edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 2011/150 E 2013/30 K sayılı gerekçeli kararı 25.06.2013 tarih ve 28688 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır. İptali talep edilen bu düzenleme ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi talebin reddine karar vermiştir. Bu red kararı SAHU eğitiminin yasal dayanağı olmuştur.

Anayasa Mahkemesi red kararında şu gerekçeye yer vermiştir:
“Dava konusu kuralla, 24.11.2004 günlü, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu hükümlerine göre sözleşmeli aile hekimi olarak çalışmakta olanların, tıpta uzmanlık sınavı sonuçlarına göre, merkezî yerleştirmeye tabi olmaksızın, Tıpta Uzmanlık Kurulunca belirlenen esaslar çerçevesinde aile hekimliği uzmanlık eğitimi yapabilmeleri olanaklı kılınmıştır. Sözleşmeli aile hekimlerine yönelik olarak getirilen bu olanak, 1.1.2020 tarihiyle sınırlandırılmıştır. Bu eğitim, uzaktan ve/veya kısmi zamanlı eğitim metotları da uygulanmak suretiyle yapılabilecek ve en az altı yılda tamamlanacaktır. Uzmanlık eğitimi süresince aile hekimliği sözleşmesi devam edecektir. Uzmanlık eğitimi ile beraber aile hekimliği hizmetlerinin yürütülmesine ve ilgililere ödenecek ücretlere ilişkin usul ve esaslar çıkarılacak yönetmelikle belirlenecektir. Bu çerçevede yapılacak aile hekimliği uzmanlık eğitiminde çekirdek eğitim müfredatı, rotasyonların uygulanması ve eğitimin şekli ile diğer hususlar Tıpta Uzmanlık Kurulunca saptanacaktır.
Dava konusu kuralla, sözleşmeli aile hekimleri yönünden olağan aile hekimliği uzmanlık eğitimine nazaran daha farklı bir eğitim yönteminin öngörüldüğü açıktır. Bu noktada en belirgin farklılık, sözü edilen kişilerin bir yandan sözleşmeli aile hekimi olarak çalışmaya devam ederken, diğer yandan da aile hekimliği uzmanlık eğitimini alabilecek olmalarıdır. Ayrıca, olağan aile hekimliği uzmanlık eğitiminin süresi üç yıl olarak öngörülmüşken, sözleşmeli aile hekimleri, aile hekimliği uzmanlık eğitimini en az altı yılda tamamlayabileceklerdir. Bu süre farklılığı sözleşmeli aile hekimlerinin bir yandan aile hekimi olarak çalışıp diğer yandan da aile hekimliği uzmanlık eğitimi alacak olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu eğitim, uzaktan eğitim ve kısmi zamanlı eğitim metotları da uygulanarak gerçekleştirilebileceği için eğitimin daha geniş bir zamana yayılmasına ihtiyaç duyulduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, aile hekimliği uzmanlık eğitiminin içeriği ve aşamalarının sözleşmeli aile hekimleri yönünden değiştirilmesi söz konusu değildir. Diğer bir ifadeyle bir aile hekimliği uzmanı hangi aşamalardan geçip de uzman oluyorsa sözleşmeli aile hekimleri de aynı aşamalardan geçeceklerdir.”

Son olarak 16 Haziran 2022 Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da “MADDE 1- 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun geçici dokuzuncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “1/1/2020” ibaresi “1/1/2029” şeklinde değiştirilmiştir.” denmekte ve SAHU eğitiminin 2029 yılına kadar uzatılmaktadır.

Tıpta uzmanlık eğitimi, eğitici ilee eğitim alan arasında dinamik bir süreci gerektirir. Bilgi, beceri kazanma ve tutum geliştirme aşamalarını içerir. Modern tıp eğitimi 19. Yüzyılın başından bu yana bu şekilde yürütülmektedir. Günümüzde enformasyon teknolojilerinin gelişimi ile bilgiye ulaşmak çok kolaylaşmış olsa da hiçbir şekilde formal tıpta uzmanlık eğitimindeki organize bilgi edinimi düzeyine ulaşamaz. Bu şekilde uzaktan eğitimle gerçek anlamda beceri ya da tutum değişikliğine ulaşmak ise imkansızdır. Sadece rotasyonları formal olarak yürütülen bir Tıpta Uzmanlık Eğitimi düşünülemez.

Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitiminde kazanılması gereken en önemli beceri uzmanlık öğrencilerinin birinci basamak bakış açısıyla sorumlu olduğu kişilere koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini sunmayı öğrenmesidir. Bu ise ancak eğitici ile uzmanlık öğrencisinin birlikte vaka yönetimi gerçekleştirmeleri ile mümkün olabilir. Bu nedenle, TAHUD olarak yıllardır formal uzmanlık eğitimine Eğitim Aile Sağlığı Merkezlerinin entegrasyonunu kolaylaştırmak için çaba harcamaktayız. Hiçbir hekim çalıştığı ortamda uzun yıllar çalışarak uzmanlık düzeyinde bilgi, beceri ve tutum kazanamaz ancak deneyim sahibi olabilir. Hiçbir mezuniyet sonrası eğitim, sertifikasyon vb. formal uzmanlık eğitiminin yerini alamaz. Hele mezuniyet öncesi lisans eğitimi, ASLA uzmanlık eğitiminin bir parçası olarak görülemez. Nasıl ki altı yıllık tıp fakültesi eğitiminde gerçekleştirilen İç Hastalıkları eğitimi, İç Hastalıkları Uzmanlığında geçirilen süre için sayılamazsa aynı durum Aile Hekimliği Uzmanlığı için de geçerlidir. Mezuniyet öncesi eğitimin amacı, hedefleri uzmanlık eğitiminden farklıdır. Böyle bir öneri, ancak Aile Hekimliği Uzmanlığını ve bu disiplinin değerini anlamamış olanların ve kolay yoldan uzmanlık peşinde olanların ileri sürebileceği bir öneridir.

TAHUD olarak aile hekimliği uzmanlığının içinin boşaltılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Sürdürülmekte olan SAHU eğitiminin uzmanlık eğitimine verdiği zararı da akademisyenlerden gelen geribildirimlerden anlamaktayız. Eğer sahada bir eğitim ihtiyacı varsa bunun tüm dünyada olduğu gibi zorunlu mezuniyet sonrası eğitimlerle karşılanabileceğini daha önce savunmuş ve bu konuda Aile Hekimliği Akademisyenleri olarak üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu duyurmuştuk. Ancak bu eğitimlerin hiçbir zaman formal uzmanlık eğitiminin yerini alamayacağını yinelemek istiyoruz.

Sahadan gelen diğer bir geri bildirim de bir başka adaletsiz uygulama ile ilgilidir: TUS’ta İngilizce sınavında başarılı olan, her iki alan sınavından da (temel bilimler ve klinik bilimler) yüksek puanlar alarak uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlayan Aile Hekimliği Uzmanları Devlet Hizmet Yükümlülüğü tabii olurken SAHU eğitimini tamamlamış olanların bu zorunluluktan muaf tutulması, formal aile hekimliği uzmanlık eğitimini tamamlamış olan aile hekimliği uzmanları arasında ciddi bir infial yaratmaktadır. Bu haksızlığın ve adaletsizliğin en kısa sürede sona erdirilmesi gerekmektedir. Bunun yolu ise ya tüm aile hekimliği uzmanlarının (SAHU yolu ile uzman olanlar dahil) zorunlu hizmete gitmesi ya da hiçbir aile hekimliği uzmanının (tam zamanlı ve SAHU) zorunlu hizmete gitmemesidir.

Ayrıca, SAHU eğitimi ile birinci basamakta çalışan uzman hekim sayısı artırılmaya çalışıldığı iddia edilse de formal uzmanlık eğitimi ile hakkıyla uzmanlık unvanını kazanan meslektaşlarımızın üçe bir ve ilçe gelişmişlik oranı gibi irrasyonel kurallarla birinci basamakta çalışması engellenmektedir. Bu çelişki, ülkemizin birinci basamak sağlık hizmetlerindeki en önemli sorundur.

En kısa sürede bu düzenlemelerin kaldırılarak hakkıyla uzmanlık eğitimini tamamlayan Aile Hekimliği Uzmanlarının asıl sahibi oldukları birinci basamakta çalışmalarının yolu açılmalıdır. 2029 yılına kadar uzatılan “ucube” olarak nitelendirdiğimiz SAHU eğitiminin hemen kaldırılmasını formal uzmanlık eğitimine alternatif yollar aranmasından vazgeçilmesini istiyoruz. TAHUD ve sayıları artık on binleri bulan Aile Hekimliği Uzmanları ve asistanları olarak var gücümüzle bu adaletsizliklerle mücadele ederek disiplinimizi hak ettiği yere getirmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TAHUD Merkez Yönetim Kurulu
26 Haziran 2023

This article was published under the category Dernekten Haberler on 26/06/2023 12:00.