Kanında Mikrop Var!
Elbette size de bu dehşet çağrıştıran cümleyle gelen hastalar olmuştur. Anne ya da baba telaşla çocuğunu getirir ve yakın bir zamanda , tetkikin ardından sarfedilmiş bu sözlerden sonra artık tedirgin bir bekleyiş içnde olduğunu söyler.Yani bir anlamda kuyuya atılan taşı çıkarma zamanı gelmiştir.
Kendi ellerimizle kolay olanı zorlaştırıyor muyuz?
Aslında tıbben olayın bir basit lökositoz olduğunu, bunun çoğu zaman basit bir enfeksiyona sekonder gelişen, doğal ve istenen bir yanıt olduğunu, tabii ki hekimler bilmektedir. Ama her nedense, durumu birkaç anlaşılır ve açıklayıcı cümle ile anlatmak yerine, “ Kanında mikrop var !” demek, hep tercih edilegelmiştir. Belki de bu sözün ardından yazılacak olan ve sıkça tercih edilen enjektabl formların da iyi bir kabullendiricisidir bu sözler. Ya da bir tür “eşeğini kaybettirip sonradan buldum“ taktiği sürecinin ilk adımıdır; çünkü ne de olsa, hekimin algısında durum basit ve doğal bir bağışıklık yanıtıdır, zamanla düzelecektir; ama aile için adeta bir hüsrandır durumun kendisi…
Velhasıl; sonuçta hastamız birkaç gün sonra toparlar; verilen ilaçların iyi geldiği genel bir kabuldür. Artık aile nispeten rahatlamıştır ve içten içe kandaki mikrobun da kaybolmuş olduğu umudundadır. Ama edilen laf, yenilir yutulur değildir; ne demek “Kanında mikop var!”. Ya artık temelli yerleşirse bu mikrop! Belki de “kanı bozuk, sütü bozuk“ gibi folklorik deyimler de hasta yakınlarında algısal bir sarsılaşa neden olmaktadır. Bu yüzden, zaten kontrole çağrıldığı için tekrar aynı doktora gidilir; ya da çağrılmamış bile olsa, bir şekilde “kandaki son mikrop durumu”nu öğrenmek üzere aile bir sağlık kuruluşuna başvurur. Bundan sonrası, artık karşılıklı güven iliskisi ya da aradan geçen zamanın lütfuyla nispeten düzelmiş olan hemogram sonuçlarına kalmıştır.Durumun aslında bir ifade krizi olduğu ve tetkike bile gerek olmadığı , zaten normale gelmiş ya da gelmek üzere olduğunu anlatabilirsiniz, eğer karşılıklı güven ve tanışıklık varsa; ya da yeterince ikna edici konuşabilirseniz. Yoksa, ailenin kafasını rahatlatmak adına bir hemogram daha yapılır. Kazara beyaz kürenin yanında hala ikaz amaçlı yıldızlar varsa ve pimpirik bir aile ile karşı karşıyaysanız, henüz işiniz bitmemiş demektir; birkaç gün sonraki hemogram için sözleşirsiniz.
Bahsedilen durum, bazen basit bir enfeksiyona bağlı olabileceği gibi; bazen de gebelik ve erken çocukluk dönemindeki fizyolojik lökositoza bile bağlı olabilir ve bu durumlar da, ne yazık ki aynı şekilde ele alınabilmektedir. Sanırım “fizyolojik“ olanın daha yaygın ve baskın olacağı beklentisinden çok, patolojik olana dair bir eğilimimiz var.
İşte bazen buna benzer yaklaşım ve ifadelerle, “kendi ellerimizle kolay olanı zorlaştırıyor muyuz?” diye düşünüyorum; ”kanında mikrop varmış !“ diye geldiklerinde.
Dr. Fatih Köse
Aile Hekimliği Uzmanı
İskenderun AÇSAP
This article was published under the category Uzm. Dr. Fatih Köse on 06/06/2016 13:00.