12.02.2014
 

İlaç Yazdırma

 
"İlaç yazdırma” adı altında toplanabilecek talepler aile hekimlerine yapılan başvurular içerisinde önemli bir yere sahiptir. Çoğunlukla da günlük başvuru nedenleri içerisinde birinci sıradadır. İlaç yazdırmalar içerisinde önemli bir bölüm kişinin uzun süre (bazen ömür boyu) kullanacağı ilaçların yazılmasıdır. Bunlar dışında kişinin kendi kendine, komşu, eczacı önerisiyle aldığı ilaçların parasını cepten vermemek için hekime yazdırıp parasını SGK’ya ödetme amaçlı başvurulara da rastlanmaktadır.
 
İkinci tür başvurular hekim inisiyatifiyle önlenebilecek durumlardır ancak birinci tür başvuruların hekimlerin zamanını boşa harcamasının önüne geçilmesi için önlemler alınmalıdır. Kronik hastaların ilaçlarının her bitişinde hekim kontrolü çoğu kez gereksiz olmakta, hatta paket içerisindeki ilaç sayıları değişken olduğundan 3 – 4 gün arayla bitebilen ilaçların yazılması gerekmekte hem hastanın hem de hekimin zaman kaybı yaşamasına neden olmaktadır.
 
Kendisi hekime gelemeyen hastalar için durum daha da vahimdir, yöneticiler kendisi gelemeyen hastaya hekimin gitmesi gerektiğini belirtmektedir. Ama evinde görüp reçete düzenlediğiniz hastanın yakını birkaç gün sonra gelip ilacın günü gelmemiş yeniden yazılması gerekliymiş dediğinde tekrar gidip o hastayı görmek hangi akıl ve mantıkla açıklanabilir? Birçok hekim bu durumda hastayı görmeden ilacı yazmaktadır ama bu durum da nedense suç olarak kabul edilmektedir.

Başta Bakan olmak üzere Sağlık yöneticilerimiz her fırsatta hekim sayısının yetersizliğini dile getirmekte, hekim sayısını arttırmak gerektiğinden bahsetmektedirler ama nedense sayıları az olan hekimleri gereksiz işlerle meşgul etmekten vazgeçmeyi akıllarına getirmemektedirler. Çok basit SUT düzenlemeleriyle sorun çözülebilir. Gereken bilişim alt yapısı zaten hazırdır. 

Öneriler:
İlaç kullanım raporu uygulaması kaldırılmalıdır. Onun yerine belli tanı ve/veya ilaç grupları için katılım payı muafiyeti ve/veya daha düşük katılım payı uygulaması gelmelidir.
Her hekim hastasının bir sonraki kontrolünü planlamalı ve o zamana kadar geçerli olacak son kullanma tarihli reçete düzenlemelidir. Bu tarih gelinceye kadar hasta her ay ya da her ilacı bittikçe yeni reçete gerekmeden eczaneden ilacını alabilmelidir. Hekim reçete son kullanma tarihini elektronik ortamda her zaman değiştirme ya da sonlandırma hakkına sahip olmalıdır. 
Hiçbir hekim bir başka hekimin reçetesini yeniden yazmak veya tekrarlamak durumunda kalmamalıdır. Zaten bunu yapmak zorunda değildir ama “durumunda” da kalmamalıdır.  
Hastaya tedaviyi düzenleyen hekimden başka bir hekimin izlemi yapacağı durumlarda izlemi yapması istenen hekim epikrizle bilgilendirilmeli, o da tedavi ve izlemde mutabık kalırsa hastayı izlemeli ve gereğinde reçete düzenlemelidir. “Bu ilacı 6 ay kullanacaksın, her ay git aile hekimin yazsın” tarzı söylemler sona ermelidir.
This article was published under the category Uzm. Dr. Ruşen Topallı on 21/12/2016 13:00.