Basın Duyurusu

TÜRKİYE AİLE HEKİMLERİ UZMANLIK DERNEĞİ

TÜRKİYE AİLE HEKİMLİĞİ VAKFI 

AİLE HEKİMLİĞİ AKADEMİSİ

 

BASIN DUYURUSU

 

AİLE HEKİMLİĞİNDE FARKLI UZMANLIK EĞİTİMLERİ YENİ VE ÖNEMLİ SORUNLARA YOL AÇACAKTIR

 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname taslağının 68. Maddesi ile Aile Hekimliği Tıp Disiplini ve Uzmanlık Alanı için bazı olumsuz yeni düzenlemeler getirilmektedir. Bu düzenlemelerin özünü, mevcut Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi dışında, sözleşmeli olarak aile hekimliği yapmakta olan diğer hekimler için özel olarak tanımlanan “yerinde” ve “yarı zamanlı uzaktan uzmanlık eğitimi” modeli oluşturmaktadır.  Bilimsel bir temele dayanmayan ve dünyada başka bir örneği bulunmayan bu model ne aile hekimliği uzmanlarına, ne uzman olmayan aile hekimlerine, ne de halkımıza bir yarar sağlamadığı gibi önemli sorunlara yol açacaktır.  Şöyle ki:

  1.  KHK taslağında çerçevesi çizilen “yarı zamanlı uzaktan uzmanlık eğitimi” ile var olan uzmanlık eğitiminin gereklerinin daha geniş bir zaman diliminde yerine getirilmesi değil, yeni bir müfredat ve eğitim şekli ile yeni bir uzmanlık eğitimi tanımlanmaktadır. Hiçbir tıp disiplini ve uzmanlık alanında iki farklı standartta, iki farklı uygulamayla uzmanlık eğitimi ve “uzmanlık unvanı” verilmesi kabul edilemez.  Bu durum sadece uzmanlar arasında farklılıklar olmasına değil halkın aldığı sağlık hizmetinin farklılaşmasına da yol açacaktır.
  2. Böylesi alternatif bir yolla uzmanlık verilmesi sahada, “tam zamanlı uzman” “yarı zamanlı uzman” kavramlarının yaratacağı ikilemle yeni sorunlara ve karışıklıklara neden açacaktır.
  3. Tıpta uzmanlık eğitimi esas olarak uygulamalı eğitimdir; usta çırak ilişkisine, beceri kazandırmaya ve pratiğe dayanır. İlişkilerin ve uygulama ortamının tanımlayıcı özellikte olduğu aile hekimliği uzmanlık eğitiminde uygulama ve birebir eğitim, olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Böylesi bir eğitim uzaktan öğrenme yöntemleri temel alınarak yapılamaz.
  4. Bir ülkede tıpta uzmanlık eğitiminin genel standartları her uzmanlık alanı için benzerdir.  Ülkemizde uygulanan uzmanlık eğitimlerinin temel standartlarına aykırı (TUS, akademik birimler, tez vb olmaksızın) bir eğitim, bu şekilde yetişen “uzmanların” saygınlığını ve güvenilirliğini kuşku altında bırakacaktır.
  5. Bugüne kadar ve halen birinci basamakta özveri ile çalışmakta olan pratisyen hekimlere adeta “ikinci sınıf uzman” olma önerisi yapılması, emek ve saygınlıklarına karşı bir haksızlık niteliğindedir
  6. Keza Tıpta Uzmanlık Sınavlarını başararak aile hekimliği uzmanlık eğitimine hak kazanmış, özellikle son zamanlarda önemli ekonomik ve sosyal haklar kaybetmek pahasına eğitimini sürdürmüş ve sürdürmekte olan, uzmanlık sonrası mecburi hizmet yapan aile hekimliği uzman ve asistanlarının da tüm emeklerini hiçe saymakta ve mağduriyetlerini artırmaktadır.
  7. Bu düzenleme son yıllarda gerekliliği ve önemi açıkça anlaşılarak tüm dünyada sağlık hizmetlerinin merkezine alınmaya çalışılan aile hekimliği disiplininin bir kalemde çizilip atılmasına yol açmaktadır.
  8. Yeni düzenleme yalnızca aile hekimliği değil, tüm tıpta uzmanlık alanları için de kaygı oluşturmaktadır. “Yarı zamanlı uzaktan uzmanlık” yolu bir kere açıldı mı, bu gereksinime göre tüm uzmanlık dalları için de planlanabilir ve uygulanabilir olacaktır.

Sorunlar çözümleri de içerilerinde barındırırlar. Bu anlamda;

  1. Aile Hekimliği uzmanlık eğitimi tektir ve bu eğitim, disiplinin ilkeleri doğrultusunda ancak kendi akademik yapıları tarafından geliştirilebilir. 
  2. İsteyen her hekimin aile hekimliği uzmanı olabilmesi için aile hekimliği asistan kadroları hızla artırılmalıdır.
  3. Aile hekimliği uygulama eğitimi alanlarının oluşturulması için gereken mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır.
  4. Aile hekimliği uygulamasına “geçiş döneminin” bitiş tarihi bir an önce resmi olarak ilan edilmeli, bu tarihten itibaren uygulamaya yeni girenlerin Aile Hekimliği uzmanı olması zorunlu hale getirilmelidir.
  5. Uzmanlık eğitimi almamış olmasına rağmen sistemde aile hekimliği yapmakta olan hekimlerin 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunda öngörülen ve aile hekimliği yapmaya devam edebilmeleri için almaları gereken geçiş dönemi sertifikasyon eğitimleri tamamlanmalıdır.
  6. Geçiş döneminin bittiği tarihten önce uygulamaya girmiş ve geçiş dönemi eğitimlerini tamamlayan hekimlerin emeklilik vb nedenlerle kendi istekleri ile ayrılmalarına kadar “aile hekimi” olarak çalışabilme hakkı güvence altına alınmalıdır.

Aile Hekimliği alanında “yerinde” ve “yarı zamanlı uzaktan uzmanlık eğitimini” uygulamaya sokarak ülkemizde yürürlükte olan tıpta uzmanlık standartlarını altüst etmenin ülkemiz sağlık sistemine bir yararı olmayacaktır. Aile hekimliği uygulamasını geliştirmenin yolu, mevcut Aile Hekimliği Uzmanlık eğitimi ile yetiştirilen Uzman sayısını artırmaktan geçmektedir.

Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur!

TÜRKİYE AİLE HEKİMLERİ UZMANLIK DERNEĞİ

TÜRKİYE AİLE HEKİMLİĞİ VAKFI

AİLE HEKİMLİĞİ AKADEMİSİ

This article was published under the category Dernekten Haberler on 04/11/2011 00:00.