Avrupalı Birinci Basamak Sağlık Çalışanlarının Sayısal Eksikliği: WONCA Avrupa Bildirgesi


İş yükündeki artış, erken tükenmişlik ve birinci basamak iş gücündeki sayısal eksiklik, yakın gelecekteki en büyük zorluğu ifade eden ve birbirleriyle ilişkili olan faktörlerdir. Avrupalı birinci basamak hekim ve hekim dışı sağlık çalışanlarının sayısal eksikliğindeki karmaşıklık, kapsamlı bir yaklaşımı gerektirir. Toplumumuzun iyilik hali ve sağlık hizmetlerinin kalitesi, doğal olarak birinci basamak sağlık çalışanlarının sağlık ve iyilik haline bağlıdır. WONCA Avrupa yeterli sayıda ve yeterli şekilde finanse edilmiş birinci basamak sağlık sistemine duyulan acil ihtiyacı vurgulamakta ve işgücünün sayısal eksikliği ve yetersiz ödemelerin potansiyel katastrofik sonuçlarına Avrupalı sağlık politikası belirleyicilerinin dikkatini çekmektedir.. 

WONCA Avrupa, politika yapıcılarının, hekimlerin ve hekim dışı sağlık çalışanlarının iş yükünü azaltmayı ve birinci basamak sağlık hizmeti işgücünün sayısal eksikliğini etkili bir şekilde gidermeyi amaçlayan girişimleri desteklemelerini ısrarla teşvik etmektedir.

Aşağıda bu sorunların üstesinden gelmeye yardımcı olmak için WONCA Avrupa tarafından önerilen çeşitli stratejiler yer almaktadır:

  • İşgücü kapasitesinin artırılması: İş yükünü dağıtmak için, hemşire ve diğer birinci basamak çalışanlarının yanı sıra birinci basamak hekimlerinin de sayısını artırmak çok önemlidir. Bunu sağlamak için daha fazla sayıda yeni mezun hekimlerin birinci basamak uzmanlığını seçmesi teşvik edilmeli, tıp fakültesi kontenjanları artırılmalı ve teşvikler arttırılarak hekimlerin daha az gelişmiş bölgelerde çalışmaları sağlanmalıdır.
     
  • Çalışma koşullarının iyileştirilmesi: Uzun çalışma saatleri, ağır iş yükü, artmış bürokrasi ve artan tükenmişlik sorunları ele alınarak birinci basamağın cazibesinin artırılması daha fazla hekimin birinci basamağı tercih etmesini ve birinci basamakta kalmasını sağlayabilir.
     
  • Ekibe-dayalı bakımın kullanılması: Birinci basamak hekimlerinin; hemşireler, hekim yardımcıları ve diğer hekim dışı sağlık çalışanları ile iş birliği içinde olduğu ekibe-dayalı bakım modelinin uygulanması, etkili bir şekilde işyükünün paylaşılmasını sağlayabilir ve kaliteyi ve verimliliği arttırabilir. Ekibin her üyesi, kendi uzmanlık alanına katkı sağlayabilir ve bu durum, aile hekimlerinin daha karmaşık olgulara odaklanmasını mümkün kılar
     
  • Teknoloji ve teletıbbın benimsenmesi: Dijital sağlık teknolojileri ve tele tıbbın kullanılması, özellikle kırsal veya yetersiz hizmet verilen bölgelerde birinci basamak sağlık hizmetlerine erişimi artırabilir ve hekimlerin iş yükünü azaltabilir.
     
  • Birinci basamakta araştırmanın ve yeniliklerin desteklenmesi: Birinci basamağa spesifik araştırma ve yeniliklere yatırım yapılması, birinci basamakta kanıta dayalı hekimliği geliştirebilir, verimliliği artırabilir ve bu alana daha fazla hekimi çekebilir.
     
  • Paydaşların ve halkın farkındalığının arttırılması ve eğitimin teşvik edilmesi: Birinci basamak sağlık hizmetlerinin önemi ve birinci basamağın sağlık sorunlarının önlenmesi ve yönetilmesindeki rolü konusundaki etkinlikleri teşvik edilmeli ve paydaşlar ve halk eğitilmelidir. Üniversiteler de paydaşlar arasında yer almalıdır. Burada amaç, birinci basamağın diğer uzmanlık alanları kadar önemli olduğu, hastaların birinci basamağa güvendiği ve böylece diğer uzmanlık alanlarının yükünün azaltıldığı bir kültürün teşvik edilmesidir.
  • Gereksiz medikalizasyon, gereksiz tanı ve gereksiz reçeteler ile kaynak israfı önlenmelidir. Birinci basamak daha sürdürülebilir hale getirilmelidir. Mezuniyet öncesi ve sonrası eğitimde, araştırmada ve Sürekli Mesleki Gelişimde aşırı tıp kavramı ele alınmalıdır.
     
  • Yönetimsel görevlerin düzenlenmesi: Elektronik sağlık kayıtları, randevu sisteminin planlanması, provizyon ve faturalandırma algoritmalarının oluşturulması gibi yönetimsel görevlerin basitleştirilerek otomatize edilmesi birinci basamak hekimlerinin zaman kaybını önleyebilir ve onların hasta bakımına daha fazla odaklanmasına imkân verebilir.
     
  • Çalışma hayatı dengesinin iyileştirilmesi: Makul çalışma saatlerini önceliklendiren ve fazla mesaiyi sınırlandıran politikaları uygulayarak ve yeterli dinlenme ve sürekli tıp eğitimi için süre ayrılarak çalışma hayatı dengesi güçlendirilmelidir. Hekimlerin yeniden şarj olmaları ve yenilenmeleri için düzenli mola vermeleri, tatil yapmaları ve eğitim programlarına katılmaları desteklenmelidir.
     
  • Her bölgede karşılaşılan benzersiz zorlukların ele alınmasında duruma özel çözümler geliştirilmesi için politika yapıcıları, sağlık organizasyonları ve mesleki dernekler işbirliği yapmalıdır. Birinci basamak hekim ve hekim dışı sağlık çalışanlarının iş yükünü vurgulayarak mesleki memnuniyeti artırabilir, hasta çıktılarını iyileştirebilir ve birinci basamağı bir bütün olarak güçlendirebiliriz.
This article was published under the category Aile Hekimliği Haberleri on 23/08/2023 09:00.