TAHUD 30 Ekim Sözleşme Yönetmeliği Hakkındaki Görüşü

Aile hekimliği, tüm sağlık sistemi içerisinde hastalara bütüncül sağlık hizmeti sunan bir uygulamadır. Bugün dünyada yaklaşık 130 ülkede mevcuttur. Aile hekimliği uygulaması, ilk olarak 2005 yılında Düzce'de pilot uygulama olarak başlamış ve 2010 yılı itibarıyla tüm yurtta yaygınlaştırılmıştır. Bu süreçte koruyucu sağlık hizmetlerinin kapsamı genişlemiş ve sağlık göstergelerinde önemli ilerlemeler ve pozitif kazanımlar sağlanmıştır. Türkiye, birçok sağlık parametresinde dünya ortalamalarını aşarak başarılar elde etmiştir. Bu da aile hekimliği uygulamasının ve koruyucu sağlık hizmetlerinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Gündemde olan ve 30 Ekim'de Resmi Gazete'de yayımlanan yeni Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği ile aile hekimliği uygulamasında önemli değişiklikler yapılmıştır. Elbette her yeni değişiklik beraberinde yeni bilgileri ve devamında da yeni kaygıları getirir. Bu kaygıların giderilmesi için herhangi bir açıklama yapılmaması, toplantı veya çalıştay ile yönetmeliğin tanıtımının yapılmaması ve değişikliklerle ne amaçlandığının bu değişikliğin esas muhatabı olan hekimlere ve yardımcı sağlık personellerine anlatılmaması kaygıları büyütmüş ve birinci basamak hekimlerinde infiale, buna müteakip doğal bir süreç olarak tepkilere neden olmuştur.

Derneğimiz Merkez Yönetim Kurulu olarak yaptığımız anketlerde elde ettiğimiz bulgulara göre üye hekimlerimizin; sözleşme maddelerinde olan ‘’hekimlerin puanlanmasını’’ etik bulmadığı; akılcı ilaç kullanımı ile hiç de ilişkili olmayan ‘’hekim reçetesine müdahaleyi’’ hoş görmediği ortaya çıkmıştır.

Hekimlik bir sanattır, hekim-hasta ilişkisi ve hekim reçetesi ise özeldir.

Tüm bunlara ek olarak kendine başvurmayan hastadan dolayı mağdur olmak istememesi hekimlerimizin tepkisinde önemli bir rol oynamıştır. Sağlık hizmetleri, sistem, hekim ve hasta olmak üzere her üç bileşenin ortak iş birliği ile çalışır. Sağlık hizmetlerinde düzeltilmek istenen sorunlar ile ilgili tedbirler sadece hekimler üzerinden yürütülemez, bu durum zaten pandemiden bu yana tükenmişlik yaşayan emektar hekimleri ancak ve ancak daha fazla tükenmişliğe iter. Bu durumda ülkemiz ve sağlık sistemimizin geleceği için şu an birçok ülkenin de boğuştuğu hekim açığı ve sağlık sistemi krizlerini doğurur.

Bu endişelerin giderilmesi ve doğru adımların atılması konusunda bakanlığımıza yeniden sesleniyoruz. Tüm bu sorunlar ve yönetmelik ile ilgili tüm paydaşlar ile görüşmelerin ivedi ile yapılması ve hem birinci basamak çalışanlarının hem de halkımızın mağduriyetiyle sonuçlanmadan bir an önce çözümlenmesi en büyük temennimizdir.

TAHUD olarak üyelerimizle yapılan anket sonuçlarını, her bir cevabı titizlikle irdeleyerek üyelerimizin isteklerini iletmeye ve üyelerimizi bu sürecin devamında da desteklemeye devam edeceğimizi net bir şekilde deklare ediyoruz.

Saygılarımızla,

Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği