SİVAS VALİSİNİ HUKUK VE YASAYA SAYGIYA, SAĞLIK VE İÇİŞLERİ BAKANLIĞINI GÖREVE DAVET EDİYORUZ…

Ülkemizde aile hekimliği uygulaması kanun ve yönetmeliklere göre yürütülmektedir. Bu mevzuat şöyledir: 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu, Hekimliği Uygulama Yönetmeliği ve Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği,

Aile hekimliğinin uygulamasının nasıl olacağı, sözleşmelerin nasıl imzalanacağı, nasıl feshedileceği, sözleşmeyi kimin hangi gerekçelerle hangi sürede feshedeceği gibi konular bu mevzuatta açıkça düzenlenmiştir. Yasal olarak yürürlükte olan belirtilen mevzuat, tüm kişi, kurum ve makamları bağlayıcı niteliktedir. Kişi, kurum ve makamlar bu mevzuatın gereklerine ve emredici hükümlerine aykırı davranamazlar. Aksi davranış görevi kötüye kullanmaktır.

Bakanlar Kurulunun 24.12.2010 tarih ve 2010/1237 sayılı kararı ile yürürlüğe girmiş ve 30.12.2010 tarih ve 27801 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nin 13. maddesinde Sözleşmenin yetkili merci tarafından sona erdirilmesi, 14. maddesinde Sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesi başlıklı maddelerinde aile hekimliği sözleşmelerinin nasıl sona ereceği net olarak düzenlenmiştir. Belirtilen maddeler dışında herhangi bir kişi, kurum ve makam aile hekimliği sözleşmesini feshedemez.

Derneğimize yapılan bir müracaatta, üyemiz hakkında Sivas Valiliği tarafından soruşturma başlatıldığı, bu soruşturmanın bir maarif müfettişi tarafından yürütüldüğü ve neticede aile hekimliği mevzuatından bilgisi olmayan müfettişin raporunda üyemizin aile hekimliği sözleşmesinin feshedilmesinin teklif edildiği, bu teklif sonucunda Sivas Valiliği’nin 01.11.2019 tarih ve E.1717 sayılı onayı ile üyemizin savunması dahi alınmadan aile hekimliği sözleşmesinin 28.10.2019 tarihinden geçerli olmak üzere feshedildiği bilgisi tarafımıza ulaşmıştır.

Sayın Valinin üyemizin aile hekimliği sözleşmesini doğrudan ve gerekçesiz olarak feshetmesi açıkça hukuka aykırıdır. Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nin 13. maddesinde Sözleşmenin yetkili merci tarafından sona erdirilmesi başlıklı maddesinde yetkili merciin sözleşmeyi tek taraflı feshetme gerekçeleri tek tek belirtilmiştir.

Bu gerekçeler dışında Valilik makamın aile hekimliği sözleşmesini tek taraflı feshetme yetkisi yoktur. Sayın Vali kendisine Bakanlar Kurulu tarafından verilmemiş, olmayan bir yetkiyi “ben yaptım, oldu” mantığı ile kullanmıştır. Sivas Valiliğinin bu kararı “yok” hükmündedir. Hukuk devleti ilkesi yok sayılmıştır. 03.01.2016 tarih ve 29937 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 2016/25 E 2016/186 K sayılı kararında hukuk devleti ilkesi şöyle tanımlanmıştır:

 

7. Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.

8. Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri de “belirlilik”tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup, bu ilke gereği birey hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların hangi müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Birey ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını belirler. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.


TAHUD olarak kaygımız, Kanun ve Yönetmeliğe aykırı uygulamaların “yetki bende” diyerek yapılması ve hukuksuzluğun normalleşmesidir. Yetki, hukuk sınırları içinde kullanılırsa hukuken ve vicdanen saygı duyulabilir hale gelir. Yetki, kanunen verilmişse kullanılabilmekle beraber, mutlak ve sınırsız değildir. Üyelerimize karşı hukuksuzluğu, hukuku araç haline getirerek meşrulaştıranlara ve keyfi davrananlara dur demek TAHUD olarak en temel görevimizdir.

Sonuç olarak, Sivas Valisinin üyemizin işine son veren usul ve yasaya aykırı kararını açıkça hukuksuz olduğu için kabul etmiyor, hukuka aykırı bu işlemin kaldırılması ve üyemizin görevine iadesi için öncelikle Sivas Valisini işlemi geri almaya ve aksi halde hem Sağlık Bakanlığını ve hem de İçişleri Bakanlığını göreve davet ediyoruz.

Saygılarımızla,

Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği Merkez Yönetim Kurulu

 

This article was published under the category Aile Hekimliği Haberleri on 06/11/2019 00:00.