Rıdvan Şahin Öykü Yarışması Hakkında Fevkalade Şahsi Gözlemler

Hayat vurdu mu birkaç taraftan vuruyor. Şükrediyorsun başına daha kötüsünün gelmediğine.  Uzun uzun anlatıp canınızı sıkmayayım.
 
Rıdvan Şahin Öykü Yarışması eserlerini değerlendirecek seçici kurulda görevlendirilmiştim. İşte bu kasvetli zamana düştü okuma süreci. Kim bilir ne umutlar/umarsızlıklar, ne duyarlılıklar/duyarsızlıklar ile dokunmuştu her satır. Gel gör ki, bu mukassi halet-i ruhiye kurutmuştu zevk alma hassamı. Boğazıma takıldı cümleler, ulaşamadım zarftan mazrufa. Istırap içinde iki öykü okuduktan sonra bir yana koydum dosyayı. 
 
Böyle zamanlarda hiçbir zaman tek bir konu değildir rafa kalkan: Her şeyi yarına bırakır insan, fasit bir tembellik esir alır benliğinizi, içinize işler havanın pusu. “Başlayamıyorsan eğer; devam et!” demişti Ferit Edgü. Engin Geçtan ise, açıkça meslekî bir dil kullanmaktan çekinmez; “Tadını çıkar depresyonunun!”
 
*
 
Gerçekten birkaç gün içinde güneş açtı içimde. Yeni bir heyecanla ele aldım yazıları. O anda fark ettim hatamı; yeni bitmişti Rıdvan Şahin anı kitabı hazırlıkları. Ben Rıdvan’ı arıyordum yazılarda! Ne büyük haksızlık, her iki tarafa da! Yepyeni, tanımadığım dünyalar vardı önümde. Yeni bir insanla tanışmaktır, yeni bir yazarla tanışmak. 
 
Okuma sırasına göre numaralandırdım yazıları, bir deftere, her biri için kısa notlar aldım. İstanbul’un henüz el değmemiş bir kıyısında toplandık. Herkes döktü dağarcığındakini ortaya. Okumakta zorlandığım yazılarda zorlanmıştı arkadaşlarım da. Tek tek ele alıp değerlendirdik yazıları.  Deneme dalında ödüle değer görülen eser o gün belirdi oy birliğiyle. Öykü dalındaki eserlerin hemen hemen yarısı yeniden ele alınmaya değer bulundu. 
 
*
 
Bir edebiyat eseri sayısallaştırılabilir mi? Muhtemelen hayır. Ne var ki bu zorunlulukla karşı karşıyadır seçici kurullar.  Çağrı arkadaşımızın varlığı pek yararlı oldu kurulumuz için; onun önerisiyle beş başlık altında değerlendirdik eserleri: Dil-anlatım (10 puan), yazarlık becerisi-inandırıcılık (10 puan), kurgu-bütünlük (10 puan), özgünlük (10 puan). Nihayet öykü bütün bu nispeten ele gelir özellikleri dışında gönlümüze ne söylemişti? Genel beğeni (40 puan). 
 
Böylece her üye değerlendirmesini 9 satıra, 6 sütunluk bir tabloda belirtebilirdi. Ben sadece başlık sütun ve satırını içeren boş tabloyu hazırlayıp gönderdim, bir yardımım olsun; zira bin türlü hali vardır dünyanın. Gerçekten de eşimin annesinin hastalığı ilerledi, bizi de yerimize mıhladı. Allahtan değerlendirmemi yapmış, Emrah’a göndermiştim. Cumartesi günü katılamadım toplantıya. Şunu öğrenmekle müsterih oldum; hemen bütün üyelerin oylamaları birbirine yakındı, çok küçük farklarla belirlenmişti sıralama. 
 
*
 
Ne yazık, kalamadım Kongre’nin son günlerine de. Tanışamadım yazarlarla. Vefat etmişti hastamız. Şairini sormayın hatırlamıyorum, bir dize var aklımda ilk gençliğimden “aşklar aşklara eklenir”. Bir yaştan sonra “ekleniyor ölümler de ölümlere”. 
This article was published under the category Uzm. Dr. Haluk Çağlayaner on 06/06/2016 13:00.