Kongremizden Duyurular

11. Ulusal Aile Hekimliği kongresi kapsamında 19 Mayıs 2012 günü “Obezite ve sağlıklı beslenme mümkün mü?” konulu bir tartışma gerçekleştirildi.
Konuk Konuşmacının Prof.Dr.Canan Efendigil Karatay ve tartışmacıların Yrd. Doç. Dr. Memet Işık, Yrd. Doç. Dr. Gamze Erten Bucaktepe, Öğr. Gör. Dr. Ediz Yıldırım, Uzm. Dr. Derya Nurhan Elçim; ve moderatörün Doç Dr. Kurtuluş Öncel olduğu tartışmada Prof.Dr.Canan Efendigil Karatay çok ilgi toplayan ve tartışma sürecince de oluşan ilgiyi kaybettirmeyen bir sunum yaptı. Mesajları sağlıklı beslenme davranışı üzerine dikkate değerdi:
“Sağlıklı doğal yağ (sızma zetinyağı, köy tereyağı, doğal omega 3 içeren besinler – fındık, fıstık, yumurta)
Sağlıklı protein
Sağlıklı karbonhidrat
Zeytin dünyanın gelmiş geçmiş en sağlıklı meyvasıdır. Çünkü zeytinde karbonhidrat yoktur, yağ içerir, zeytin % 100 liftir. Zeytin yemekten korkmayın. Türkiye zeytinin cennetidir. Sadece kardiyovasküler hastalık ve hipertansiyon hastaları tuzsuz üretilenleri tercih etmeli.”
Karatay yumurta ve et yemenin beslenmedeki önemini, karbonhidrattan çok protein ağırlıklı beslenmenin daha sağlıklı olduğunu, mümkün olduğunca doğal besinlerle beslenmemiz gerektiğini, sağlıklı yağların tüketilmesinde sakınca olmadığını önemle belirtti.
Memet Işık kendi hastaları üzerindeki deneyimlerini paylaştı. Yaygın sık sık az az yeme alışkanlığının zararlı olduğunu vurguladı. “Obezite tedavisinde temel etken yaşam tarzı değişikliğidir. Günlük hareketlilik miktarını artırmak ve beslenme tarzını radikal olarak değiştirmek mümkündür. Birinci basamak hekimleri obezite yönetimi konusunda deneyimli olmalı. TAHUD bu konuda bir klinik rehber hazırlamalı” dedi. 
Gamze Erten Bucaktepe gıdaların saklanmasında kullanılan polimerlerin, alüminyum folyoların ve poşetlerin zararlı olduğu, bunların yerine cam ambalaj kullanılması gerektiği, diyet yapanlar arasında ve endüstriyel gıda katkısı olarak kullanılan Aspartam’ın zararlı olduğu, artık E 621 koduyla pazarlanan Mono Sodyum Glutamat’ın kanser yapıcı etkisi olduğunu vurguladı. “Bu gıda katkı maddelerinin hayatımızdan tamamen çıkması mümkün değil, ancak kullanımını minimuma indirmek mümkün. Çocukları, gebeleri ve süt veren anneleri hazır gıdalardan uzak tutmak gerekiyor” dedi.
Ediz Yıldırım çocukluk çağı obezitesinin erişkin obezitesi için hazırlık dönemi olduğu, dünyada ve Türkiye’de görülme oranının hızla artmakta olduğu, bu durumun hipertansiyon, hiperlipidemi, diyabet gelişimine zemin hazırladığı, obez çocukların % 50’sinde metabolik sendromun eşlik eden durum olarak var olduğunu belirtti. Beslenme alışkanlıklarının değişmesi, hareketliliğin azalması ve yeterince anne sütü almamış olmanın temel nedenler olduğu, tanı sonrasında çocukta değişim anlamında istek ve motivasyon yaratmanın, çocuğu sağlıklı beslenme davranışı geliştirme konusunda desteklenmenin, hareketliliğin yaşam biçimine dönüştürülmesinin; katı diyet uygulamaları, ilaç tedavisi ve bariatrik cerrahi uygulamalarına gerek bırakmadan sorunun çözümü olacağını vurguladı. Bu konuda en çok aile hekimlerine görev düştüğü, bu amaçla aile hekimlerinin kanıta dayalı kilo yönetimi becerilerinin artırılması, klinik araçlar ve eğitim programlarına ulaşmalarının kolaylaştırılması, toplum merkezli fiziksel aktivite programlarına bizzat dahil olmaları gereği üzerinde durdu.

 

11. Ulusal Aile Hekimliği kongresi kapsamında 19 Mayıs 2012 günü “Obezite ve sağlıklı beslenme mümkün mü?” konulu bir tartışma gerçekleştirildi.

Konuk Konuşmacının Prof.Dr.Canan Efendigil Karatay ve tartışmacıların Yrd. Doç. Dr. Memet Işık, Yrd. Doç. Dr. Gamze Erten Bucaktepe, Öğr. Gör. Dr. Ediz Yıldırım, Uzm. Dr. Derya Nurhan Elçim; ve moderatörün Doç Dr. Kurtuluş Öncel olduğu tartışmada Prof.Dr.Canan Efendigil Karatay çok ilgi toplayan ve tartışma sürecince de oluşan ilgiyi kaybettirmeyen bir sunum yaptı. Mesajları sağlıklı beslenme davranışı üzerine dikkate değerdi:

“Sağlıklı doğal yağ (sızma zetinyağı, köy tereyağı, doğal omega 3 içeren besinler – fındık, fıstık, yumurta)

Sağlıklı protein

Sağlıklı karbonhidrat

Zeytin dünyanın gelmiş geçmiş en sağlıklı meyvasıdır. Çünkü zeytinde karbonhidrat yoktur, yağ içerir, zeytin % 100 liftir. Zeytin yemekten korkmayın. Türkiye zeytinin cennetidir. Sadece kardiyovasküler hastalık ve hipertansiyon hastaları tuzsuz üretilenleri tercih etmeli.”

Karatay yumurta ve et yemenin beslenmedeki önemini, karbonhidrattan çok protein ağırlıklı beslenmenin daha sağlıklı olduğunu, mümkün olduğunca doğal besinlerle beslenmemiz gerektiğini, sağlıklı yağların tüketilmesinde sakınca olmadığını önemle belirtti.

Memet Işık kendi hastaları üzerindeki deneyimlerini paylaştı. Yaygın sık sık az az yeme alışkanlığının zararlı olduğunu vurguladı. “Obezite tedavisinde temel etken yaşam tarzı değişikliğidir. Günlük hareketlilik miktarını artırmak ve beslenme tarzını radikal olarak değiştirmek mümkündür. Birinci basamak hekimleri obezite yönetimi konusunda deneyimli olmalı. TAHUD bu konuda bir klinik rehber hazırlamalı” dedi. 

Gamze Erten Bucaktepe gıdaların saklanmasında kullanılan polimerlerin, alüminyum folyoların ve poşetlerin zararlı olduğu, bunların yerine cam ambalaj kullanılması gerektiği, diyet yapanlar arasında ve endüstriyel gıda katkısı olarak kullanılan Aspartam’ın zararlı olduğu, artık E 621 koduyla pazarlanan Mono Sodyum Glutamat’ın kanser yapıcı etkisi olduğunu vurguladı. “Bu gıda katkı maddelerinin hayatımızdan tamamen çıkması mümkün değil, ancak kullanımını minimuma indirmek mümkün. Çocukları, gebeleri ve süt veren anneleri hazır gıdalardan uzak tutmak gerekiyor” dedi.

Ediz Yıldırım çocukluk çağı obezitesinin erişkin obezitesi için hazırlık dönemi olduğu, dünyada ve Türkiye’de görülme oranının hızla artmakta olduğu, bu durumun hipertansiyon, hiperlipidemi, diyabet gelişimine zemin hazırladığı, obez çocukların % 50’sinde metabolik sendromun eşlik eden durum olarak var olduğunu belirtti. Beslenme alışkanlıklarının değişmesi, hareketliliğin azalması ve yeterince anne sütü almamış olmanın temel nedenler olduğu, tanı sonrasında çocukta değişim anlamında istek ve motivasyon yaratmanın, çocuğu sağlıklı beslenme davranışı geliştirme konusunda desteklenmenin, hareketliliğin yaşam biçimine dönüştürülmesinin; katı diyet uygulamaları, ilaç tedavisi ve bariatrik cerrahi uygulamalarına gerek bırakmadan sorunun çözümü olacağını vurguladı. Bu konuda en çok aile hekimlerine görev düştüğü, bu amaçla aile hekimlerinin kanıta dayalı kilo yönetimi becerilerinin artırılması, klinik araçlar ve eğitim programlarına ulaşmalarının kolaylaştırılması, toplum merkezli fiziksel aktivite programlarına bizzat dahil olmaları gereği üzerinde durdu.

Yazının devamı için lütfen tıklayınız.  

Kaynak: http://www.medimagazin.com.tr/hekim/kongre/tr-11-ulusal-aile-hekimligi-kongresi-kongrede-saglik-calisanlarina-siddet-kinandi-2-20-43458.html

This article was published under the category Aile Hekimliği Haberleri on 22/05/2012 00:00.