663 SAYILI KHK ve Mevcut Hukuksal Durum

663 SAYILI KHK ve Mevcut Hukuksal Durum

 

663 SAYILI Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 02.11.2011 tarih ve 28103 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Bilindiği üzere Bakanlar Kurulu’nun KHK çıkarabilmesi için TBMM’den yetki alması gerekmektedir.

663 sayılı KHK ‘de 03.05.2011 tarih ve 27923 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin Ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Teşkilat, Görev Ve Yetkileri İle Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu çerçevesinden yayınlanmıştır.

6223 sayılı Kanun’un Anayasa’ya aykırılık iddiası ile Ana Muhalefet Partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne 2011/60 sayılı dosyası ile başvurulmuştur. Anayasa Mahkemesi’nin 27.10.2011 tarihli görüşmesinde bu başvuru görüşülmüştür. Görüşme sonucunda, basındaki bilgilere göre 7 red oyuna karşılık 7 iptal görüşü bildirilmiş, ancak Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş kanunu gereğince Başkan’ın oyunun olduğu tarafın görüşü yönünde karar çıkmıştır. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın iptal talebinin reddi yönünde görüş bildirmesi nedeniyle Bakanlar Kurulu’na KHK çıkarma yetkisi veren 6223 sayılı Yetki Yasası’nın Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle yapılan iptal talebi reddedilmiştir. Dolayısıyla Derneğimizi ve tüm sağlık çalışanlarını yakından ilgilendiren 663 sayılı KHK’de Anayasa’nın 91. maddesine yetki kanununa uygun olarak yayınlanmış durumdadır.

KHK çıkarma yetkisi Anayasa’nın 91. maddesinde düzenlenmiştir.

MADDE 91.– Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir.

KHK’lerin iptal edilebilmesi için Anayasa’da iki yol öngörülmektedir. 1. si Anayasa’nın 150. maddesinde düzenlenen iptal davasıdır.

MADDE 150.– Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. İktidarda birden fazla siyasî partinin bulunması halinde, iktidar partilerinin dava açma hakkını en fazla üyeye sahip olan parti kullanır.

Süresi ise Anayasa’nın 151. maddesinde düzenlenmiştir.

MADDE 151.– Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, kanun hükmünde kararname veya İçtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer.

Görüleceği üzere 663 sayılı KHK’nin Anayasa’ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne Ana Muhalefet Partisi veya 1/5 milletvekilinin (110 milletvekili) başvuruda bulunması ve iptal davası açması gereklidir. Bu dava 60 gün içinde açılmazsa süre hak düşürücü süre olduğu için dava hakkı düşer.

2. yol ise Anayasa’nın 152. maddesindeki düzenleme gereğince, Anayasa’ya aykırılık iddiasının Mahkemelerce ileri sürülerek Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunulmasıdır.

MADDE 152.– Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.

 

            Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddî görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.

 

            Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.

            Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz.

Bu iki yol dışında usulüne (yetki kanunu) uygun olarak Bakanlar Kurulu tarafından yayınlanan KHK’lerin iptal edilmesi mevcut mevzuatımıza göre mümkün değildir.

Bu aşamada öncelikli olarak KHK’nin yayınlandığı tarihten itibaren 60 gün içinde Ana Muhalefet Partisi veya 1/5 milletvekilinin (110) Anayasa Mahkemesi’ne 663 sayılı KHK’nin Anayasa’ya aykırılık iddiası ile iptal davası açması beklenecektir.

Ana Muhalefet Partisi veya 1/5 milletvekilin 60 gün içinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaması durumunda veya başvurusu sonuçlanmadan açılmış bir davada (İdari veya Adli) KHK hükümlerini uygulamak durumunda kalan Mahkemelerin taraflardan birinin yargılama konusu olaya uygulanması gereken KHK’nin ilgili maddesinin Anayasa’ya aykırılık iddiasını ciddi bularak, kendi uygulayacağı hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunulması gerekecektir.

Mahkemelerin Anayasa’ya aykırılık iddiası ile başvuruda bulunabilmesi için görülmekte olan bir dava olması gerekir. Bu davada somut bir uyuşmazlığa veya idari bir işleme dayanması gerekir. Herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin KHK’nin Anayasa’ya aykırılık iddiası ile KHK’nin iptali için herhangi bir Mahkeme (idari veya adli yargı) nezdinde dava açması hukuken mümkün de değildir.

Ana Muhalefet Partisi veya 1/5 milletvekilinin 60 gün içinde Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun veya KHK’nin ilgili hükmünü uygulamak durumunda olan Mahkemelerin başvurusunun Anayasa Mahkemesi’nce reddi halinde 10 yıl geçmedikçe aynı hükümlerin iptali için başvuruda bulunulması yürürlükteki mevzuata göre mümkün değildir.

Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesin olduğu için (T.C. Anayasa’sı madde 153) bu kararlara karşı herhangi bir üst merci (temyiz, itiraz) başvurusu da mümkün değildir. 04.11.2011

Av. Abdullah HIZAL

TAHUD Hukuk 

This article was published under the category Hukuk Duyuruları on 04/11/2011 00:00.